image/svg+xml
image/svg+xml

Gümüşhane - Satala Antik Kenti


M.Ö. 188’de imzalanan Apameia barış antlaşmasıyla birlikte Anadolu’da yeni bir dönem başlar. Tarihin gördüğü en büyük emperyal güçlerden birisi olan Roma Devleti bu barışla birlikte Anadolu topraklarına ilk defa girmiş olur. M.Ö. 133’de son Bergama Kralı olan III. Attalos’un vasiyeti ile birlikte Bergama Krallığı’nın bütün toprakları Roma Cumhuriyeti’nin egemenliği altına girer. Bu andan itibaren Roma, Anadolu’da yayılmacı bir politika izleyerek zaman içerisinde buradaki birçok kralığı ele geçirir. Pontus Kralı VI. Mithridates Eupator’un M.Ö. 63 yılında intihar etmesiyle birlikte Romalılar, Anadolu’nun yegâne gücü haline gelirler. Ancak, Doğu’da bulunan güçlü Parth Devleti ve sonrasında da Sasaniler, Roma’nın Euphrates nehrinden daha öteye ilerlemesine engel olurlar. Roma Cumhuriyeti’nin M.Ö. 27’den itibaren bir imparatorluğa dönüştürülmesiyle birlikte, sadece siyasi yapısı değil, askeri yapısında da önemli değişiklikler meydana getirilmiştir. Özellikle İmparatorluğun sorunlu olan sınır hatlarındaki geçici kaleler ve kamplar daha kalıcı olan yeni ve de eskiye oranla daha büyük ölçülerdeki taş kalelerle değiştirildi. Bununla birlikte birçok yeni lejyon olu turuldu ve bunlar imparatorluğun savunulmasına önem verdiği noktalara konuşlandırıldılar. Özellikle İmparator Vespasianus’un yapmış olduğu askeri düzenlemelerle Roma İmparatorluğu’nun Doğu sınır hattı Parthlar ve Sasanilere karşı Euphrates (Fırat Nehri) olarak belirlenmiştir. Roma, Anadolu’da Euphrates sınır hattı boyunca kuzeyden güneye Satala, Melitene, Samosata ve Zeugma kentlerinde konuşlandırılan dört büyük lejyon kalesi meydana getirmiştir. Bu lejyon kalelerinden en kuzeyde bulunan Satala’ya ilk önce XVI. Flavia Firma Lejyonu gönderilmiş, sonraları İmparator Traianus ya da Hadrianus tarafından kalıcı bir şekilde XV. Apollinaris Lejyonu konuşlandırılmıştır. İmparator Augustus tarafından oluşturulan XV. Lejyon, Sasaniler tarafından yok edilinceye kadar İmparatorluğun kuzeydoğu sınır hattı ile birlikte bölgedeki çok önemli yolların güvenliğini sağlamıştır. Satala’dan Zeugma’ya ve hatta Mezopotamya’ya kadar uzanan Roma askeri yolu ile Doğu Anadolu’yu Karadeniz ile Kafkasya’ya bağlayan çok önemli yolların birleştiği noktada Satala, adeta bir kavşak noktası halini almıştır. Kelkit Vadisi boyunca Kappadokia’ya uzanan çok önemli bir diğer antik yol güzergâhı da Satala’nın hemen yakınından geçmektedir. Stratejik konumundan dolayı kent, Roma imparatorları tarafından birçok defalar ziyaret edilmiştir.